Ağlamak, insanlarda en yaygın duygusal reaksiyonlardan biridir. Çabucak çabucak herkes hayatında en az bir kere ağlar. Birçok farklı olumsuz ve olumlu durumda ağlamanın yaygın olarak görülmesi, ruhsal onu farklı kılıyor.
Psychotherapy bilimsel mecmuasında yayınlanan yeni bir araştırma, duygusal ağlama hakkında şaşırtan gerçekleri ortaya çıkardı.
10 ŞAŞIRTAN BİLİMSEL BULGU
İşte araştırmadan çıkarılan ağlamakla ilgili 10 şaşırtan bulgu.
1. Ağlamanın en yaygın beş nedeni; kayıp (bir ilginin sona ermesi yahut sevilen birinin vefatı), çaresizlik, fizikî acı ve rahatsızlık, empatik ağlama (bir oburunun duygusal reaksiyonu nedeniyle ağlama) ve harikulâde müspetlik yahut hareketliliktir.
2. Erkek ve kız bebekler ağlamada rastgele bir farklılık göstermezler.
3. Lakin, yetişkinlerde büyük bir cinsiyet farkı vardır: Ortalama olarak bayanlar ayda 2 ila 5 defa ağlarken erkekler ayda 0 ila 1 defa ağlar. Bu fark, geç çocukluk periyodunda başlar ve muhtemelen sosyalleşmedeki farklılıklardan kaynaklanmaktadır (Örneğin, erkek çocuklara ekseriyetle ağlamamaları söylenir, bu da potansiyel olarak bir yetişkin olarak ağlayamamasına yol açar).
4. Kişiliğin ağlamakla ilgisi vardır. Empati yeteneği yüksek olan bireyler, empati yeteneği az olanlara nazaran hem olumlu hem de olumsuz durumlarda daha kolay ağlar. Tersine, hayli nevrotik beşerler (Özellikle güvensizlik, telaş, nefret ve huzursuzluk üzere hislerin insan üzerinde birikmesi), olumsuz durumlarda daha az nevrotik insanlara nazaran daha kolay ağlarlar, lakin olumlu durumlarda hiçbir farklılık göstermezler.
5. Bağlanma biçimi de ağlamakla ilgilidir. Alakalarda kaçınmacı bağlanma usulüne sahip bireyler, inançlı yahut kaygılı bağlanma stiline sahip insanlardan daha az ağlar.
6. Gelişmiş ülkelerdeki beşerler öteki ülkelerdekilerden daha sık ağlar.
7. Birinin ağladığını görmek o bireye bakış açımızı değiştirir. Ağlayan beşerler daha empatik, emniyetli, samimi ve daha az saldırgan olarak algılanır. Fakat, kişi duygusal olarak daha az kararlı görüldüğünden, birinin ağladığını görmenin olumsuz tesirleri de vardır.
8. Ortam ağlama konusunda değerli bir faktördür. İşyerinde ağlamak ekseriyetle özel bir ortamda ağlamaktan daha olumsuz olarak görülür.
9. İnsanların yaklaşık yüzde 50’si ağladıktan sonra kendisini daha iyi hissederken, yaklaşık yüzde 10’u ağladıktan sonra kendisini nitekim daha makus hisseder. Birinin ağlamanın yararını görüp görmemesi, etrafını saran insanlara bağlıdır. Dayanak ve rahatlık sağlarlarsa, ağlayan kişi daha sonra daha iyi hissedecektir.
10. Ağlama, tüm psikoterapi seanslarının yaklaşık yüzde 15-30’unda görülür. Duygusal tabirin kolaylaştırılması başarılı terapide kıymetli bir adım olduğundan, psikoterapide ağlama muhtemelen daha iyi bir terapi sonucu ile alakalıdır.
Ensonhaber