Bir yıldan fazladır dünyayı tesiri altına alan koronavirüs, birçok şirketin geliştirdiği aşılar dünyaya dağıtılırken farklı mutasyonlar geçirdi.
Hala tehlikeli olup olmadığı bilinmeyen mutasyonlara karşı aşıların tesirli olduğu söylense de aşıların yaygınlaştığı ülkelerde kısıtlamaların gevşetilmesinin akabinde hadise sayıları yine artış gösterdi.
Türkiye’de vilayetlere nazaran başlatılan olağanlaşma sürecinin rehavete yol açmaması için uzmanlar ihtarlarda bulunuyor.
AYLAR GEÇSE DE VİRÜSÜN TESİRLERİ SÜRÜYOR
Erzurum Kent Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kısmı’nda misyonlu, evli ve bir çocuk annesi Sedef Gülçin Ural, geçen yıl temmuzda koronavirüse yakalandıktan sonra bir gece hastanede ağır bakımda kaldı, akabinde 25 gün konutunda tedavi süreci geçirdi.
Astımı bulunan ve hastalık sürecinde kas ve kemik ağrısı ile nefes sorunu yaşayan Ural, tedavisi sonrası hastanenin ağır bakım servisindeki misyonuna döndü.
Ural, salgının başlangıcından itibaren korunma usullerini azamî seviyede uygulayarak vazifesini sürdürmeye çalıştığını söyledi.
Salgın sürecinde yaşadığı yorgunluk ve bağışıklık sisteminin zayıflamasından ötürü Kovid-19’a yakalandığını anlatan Ural, “Tedavi sürecimi en az hasarla atlattım. Sonraki 2-2,5 ay efor kapasitemde önemli azalma yaşadım. Önemli bir öksürük dönemi oldu. Kendime, maske, uzaklık ve hijyene dikkat ederek iyileştim.” sözlerini kullandı.
“ENTÜBE OLMAK, OĞLUMU GÖREMEMEKTEN KORKTUM”
Ural, koronavirüs ile çabada daima ağır bakım servisinde çalıştığını lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Hastane çıkışı konutta oğlum ve eşimden bağımsız olarak tek bir odada kaldım, kendimi izole ederek tedavime devam ettim. Ağır bakımda çalıştığım için hastaların teneffüs aygıtına bağlanma serüvenini biliyorum. Bu süreç çok makûs bir dönem. Ben de entübe olurum, teneffüs aygıtına bağlanır mıyım, oğlumu bir daha görebilir miyim diye çok korktum. En çok da oğlum aklıma geldiğinde çok korktum. Meskende tedavi sürecimin devam ettiği 25 gün onlardan farklı olmak çok zordu. Oğluma yaklaşmamam gerektiğini bilmek, ona sarılamamak ve öpememek beni çok zorladı.”
“TEDBİRLERE UYMAYANLAR, HASTALARI GÖRMÜYOR”
Vatandaşların kendileri kadar yakınları için de uğraş etmesi gerektiğini vurgulayan Ural, “maske”, “mesafe” ve “hijyen”in çok kolay sözler olmadığını söyledi.
Hastalığın ciddiyeti ve sonuçlarının düşünülerek davranılması gerektiğine işaret eden Ural, şunları kaydetti:
“Herkesin azamî seviyede kurallara itina göstermesi gerekiyor. Yalnızca kendileri için değil en sevdikleri ve herkes için bunları yapmaları gerekiyor. Önlemlere uymayanlar buradaki hastaları görmedikleri için sonucu varsayım edemiyor olabilir ancak sevdiklerinden uzak kalacakları 20 gün bile bir ömür üzere geçecek, unutmasınlar. Kovid-19’u asla hafife almamaları gerektiğini unutmasınlar. Ağır bakıma gelme ihtimallerini düşünsünler. Kendileri değilse bile en sevdikleri buraya gelebilir.”
Ural, insanların ihmalleri yüzünden yakınlarını bir daha göremeyebileceklerine dikkati çekerek, “Hastanede Kovid-19 hastasıyla görüşme imkanı yok, hiç görmeden hastasını kaybeden bir sürü hasta yakını var. Kurallara uymayanların onları akıllarına getirmeleri bile kâfi.” diye konuştu.
Ensonhaber