Plastik bir unsurun milyonlarca modüle ayrılmasıyla meydana gelen bu mikroplastikler, etrafa verdiği ziyanların yanı sıra insan sıhhatine da önemli ziyanlar vermektedir. Mikroplastikler yediğimiz birçok besinde yahut kullandığımız birçok eşyada bulunabildiğinden farkına varmadan bu unsurları yiyor, içiyor ve soluyoruz. Mikroplastiklerin, 5mm’den daha küçük, etraf kirliliğine sebep olan, çoğunlukla petrol türevi olup suda çözünmeyen, düzgün halli yahut biçimsiz polimerik parçacıklara verilen isim olduğunu belirten Balcı, , tuzda bulunan mikroplastiklerin ziyanlarını anlattı.
”GÖL TUZU VE KAYA TUZUNDA DA MİKROPLASTİK VAR”
Yapılan çalışmalarda gözle görülemeyecek kadar küçük olan bu mikroplastiklerin deniz eserlerinde, safra tuzunda, ferdî bakım eserlerinde, biberonda, kozmetik eserlerde, kağıt bardaklarda ve daha birçok besin ve eşyada olduğu tespit edildiğinin altını çizen Balcı, “Türkiye’de mikroplastikler üzerinde yapılan bir çalışmada 16 farklı marka sofra tuzu incelenmiş ve yapılan incelemeler sonucunda, sofra tuzlarında bu ziyanlı mikroplastiklere rastlanmıştır. İncelenen sofra tuzları, farklı su kaynaklarından elde edilmiştir. Raporda en yüksek mikroplastik partikül sayısına deniz tuzunda rastlanıldığı belirtilmiş, deniz tuzunu göl ve kaya tuzlarının takip ettiği belirtilmiştir. Raporda tıpkı vakitte Dünya Sıhhat Örgütü tarafından önerilen yetişkin bir bireyin günlük alması gereken tuz ölçüsünün 5-6 gramı geçmemesi, ama bu ölçünün Türkiye’de 15-18 gram kadar olduğu belirtilmiştir. Buna nazaran; Türkiye’de insanların, tuz tüketiminin daha az olduğu başka ülkelere kıyasla çok daha fazla mikroplastiğe maruz kaldığından da bahsedilmektedir.” formunda konuştu.
MİKROPLASTİKLER HANGİ HASTALIKLARA NEDEN OLUR
Mikroplastiklerin en fazla karaciğer, böbrek ve dalakta biriktiği konusunda uyaran Balcı, yapılan çalışmalarda bu mikroplastiklerin bedene zararlarından bahsedilse de, asıl zararın yıllar içerisinde oluşarak farkına varılabileceğinin altını çizdi.
Mikroplastiklerin kanser üzere çok önemli hastalıklara neden olabildiğini tabir eden Balcı, “Özellikle birtakım plastiklerde kullanılan hususların obezite, insülin direnci, astım, doğum kusurları, üreme ve hudut sistemi bozuklukları üzere hastalıklara yol açtığı da yapılan çalışmalarda bildirilmiştir. Tıpkı vakitte Tip 7 denilen bisfenol içeren plastikler, östrojenik tesire sahip olduğundan erkeklerde erken ergenliğe girme, göğüs büyümesi, pankreas bozuklukları ve tiroid bozuklukları üzere birçok hastalığa da neden olabilmektedir.” dedi.
Tuzlardaki bu unsurları tüketicilerin anlamasının mümkün olmadığını belirten Balcı, kelamlarını şu halde sonlandırdı: “Tuzların etiketinde hangi hususların ne kadar ölçülerde bulunduğu üreticiler tarafından kesinlikle belirtilmeli, birebir vakitte tuzun içeriğinde bu mikroplastiklerin olup olmadığı kayda geçmeli ve tuzların tahlilleri yapılmalı ve tahlil sonuçları tüketiciler ile de paylaşılmalıdır.”
Ensonhaber