“1903 yılı sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın’ın Nazilli kazasına yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler.”
Bu türlü başlar Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanı. ..
Kürk Mantolu Madonna’nın da müellifi olan Ali, edebiyatımızın keskin kalemlerindendir. 1946’da karanlık bir cinayet sonucunda hayatını kaybeden ünlü müellif akabinde hafızalarda silinmeyecek eserler bıraktı.
İçimizdeki Şeytan, Markopaşa, Kağnı, Hep Genç Kalacağım, Çakıcı’nın Birinci Kurşunu, Sırça Köşk, Yeni Dünya, Değirmen ve daha birçok yapıta imza attı. Yazı hayatına erken yaşlarda başlayan Ali, farklı edebiyat mecmualarında hikayeler ve şiirler yazdı. 1935 yılında birinci kitabı Değirmen’i yayımladı.
Bunu daha sonra Kağnı ve öteki yapıtları izledi. 1937’de yayımlalan müellifin birinci romanı olma özelliğini taşıyan Kuyucaklı Yusuf Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği 100 Temel Eser ortasındadır. Roman, direktör Fevzi Tuna tarafından 1985’de sinemaya uyarlandı.
BİR YETİMİN ROMANI
Toplumsal gerçekçi olan müellif, köy edebiyatı alanında ivme kazandı. O Vakte kadar bu istikamette pek eser verilmediğinden Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanı iyi bir örnektir. Kuyucaklı Yusuf bir yetimin romanıdır.
Bir gece apansız Kuyucak köyünü eşkıyalar basar, küçük Yusuf’un anne babasını öldürürler; yetim kalan Yusuf’u kaymakam sahiplenir ve evlatlık olarak yanına alır. Yusuf için artık yeni bir hayatın perdesi aralanır. O artık kimi kimsesi olmayan yetim çocuktur.
İÇİNDEKİ YANGIN ALEVİ
Yusuf ve kaymakamın kızı Muazzez tıpkı okulda eğitim görmeye başlarlar. Yusuf’un küçüklüğünden yaşadığı ağır sıkıntılar onu hırçın, sert bir mizanca sahip olmasına neden olduğu için okumayı sevmez ve okulu bırakır.
Yetişkin yaşa gelen Yusuf artık delikanlıdır. Birlikte yaşadığı Muazzez’e karşı duygusallık besler. İçindeki bu yangın alevini söndüremeyen Yusuf, aşkını ilan etmenin yüreğini de kendinde bulamıyordu.
Sabahattin Ali
HAYALİ GERÇEK OLUR
Yusuf için artık varsa yoksa Muazzez olmuştur. Onu bütün tehlikelerden, kötülüklerden korumak için kalkan olur. Selahattin Beyefendi Yusuf’un, kızına sahip çıkacağını bildiği için alakalarına onay verir. Üvey annesi Şahende Hanım ise tıpkı fikirde değildir.
Yetim Yusuf’un içinden geçenleri okuyan Muazzez, delikanlıya onu sevdiğini söyler. Dünyalar artık Yusuf’un olmuştur. Sevdiği bayanla nihayet hayatını birleştirecekti. Kaymakamın ani vefatı başta Yusuf olmak üzere herkesi kahreder. Şanssız olan yalnızca bu değildir…
Sabahattin Ali’nin acıklı, yürek burkan Kuyucaklı Yusuf romanını bütün edebiyatseverler okumalıdır.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için bağlantı:
Ensonhaber