İsmini Amerikalı astronom Edwin Hubble’dan alan ve 1990 yılında Uzay Mekiği Discovery tarafından Dünya etrafındaki yörüngesine taşınan Hubble Uzay Teleskobu, hayli gelişmiş özelliklere sahip.
NASA ve Avrupa Uzay Ajansı ortasındaki ortak bir çalışmanın eseri olan Hubble Uzay Teleskobu, 1990 yılında uzaya gönderildikten sonra, teleskobun ana aynasının çalışmaları kısıtlayacak halde yanlış yerleştirildiği ortaya çıktı.
Ardından 1993 yılında bir uzay mekiği fırlatıldı ve Hubble’ın aynasındaki kelam konuısu sorun giderildi.
HUBBLE UZAY TELESKOBU’NUN AVANTAJLARI
Hubble Uzay Teleskobu, Dünya atmosferinin dışında vazife yaptığı için başka teleskopların yapamadığı vazifeleri gerçekleştirebiliyor. Örneğin Hubble’dan elde edilen imgelerde, atmosferin neden olduğu bulanıklık ve havadaki partiküllerden yansıyan ışığın oluşturduğu art plan kirliliği bulunmuyor.
Ayrıyeten, Ozon katmanı tarafından tutulan morötesi ışığın gözlemlenmesi de Hubble Uzay Teleskobu sayesinde mümkün olabiliyor.
Fırlatıldıktan sonra astronomi tarihinin en kıymetli araçlarından biri haline gelen Hubble’ın elde ettiği “Hubble ultra derin alan” isimli fotoğraf, bugüne kadar görünür ışık ile en uzak uzaklıktan alınmış ayrıntılı imaj olarak tarihe geçti.
Görsel: Hubble ultra derin alan
Hubble Uzay Teleskobu, uzayda bakımı astronotlar tarafından yapılacak halde tasarlanmış tek teleskoptur. Sonuncusu Mayıs 2009’da olmak üzere beş adet bakım uçuşu gerçekleştirilmiştir.
Birinci servis uçuşu Aralık 1993’te Hubble’ın görüntüleme yanılgısının düzeltilmesi için gerçekleştirildi. 2, 3A ve 3B bakım uçuşları sırasında çok sayıda alt sistem onarılmış ve birçok müşahede aygıtı daha çağdaş ve uzman olanlarıyla değiştirilmiştir.
2021 yılında fırlatılacak olan James Webb Uzay Teleskobu’nun misyona başlamasıyla, Hubble Uzay Teleskobu artık misyon yapmayacak.
, Hubble’dan vazifesi devralacak ve Güneş sisteminin ötesinde keşfedilen yeni gezegenlerin birçoğunun atmosferinin, hayat için uygun olup olmadığını tahlil edecek.
Görsel: James Webb Uzay Teleskobu
Instagram:
Ensonhaber