Tüm dünyayı saran koronavirüsten korunmak için aşıların geliştirilmesine yönelik birçok ülkede çalışmalar sürüyor.
Türkiye’de bir yandan yerli aşı çalışmaları devam ederken bir yandan Çin’de geliştirilen inaktif koronavirüs aşısı da ülkeye getirilerek, klinik deneylere başlandı.
Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca ise Bilim Şurası toplantısı sonrası kelam konusu aşıdan 50 milyon doz alım için mukavele imzalandığını açıkladı.
KOMPLO TEORİLERİ
Aşı çalışmaları devam ederken, halk ortasında ve toplumsal medyada kimi iddialar ortaya atıldı.
Bilhassa mRNA aşılarıyla insan DNA’sının kopyalanacağı ya da aşı olanın kısırlaşmış olacağı söylentileri yayıldı.
TEORİLER YERSİZ
Benzeri tekniklerle üretilen inaktif aşıların yıllardan beri çeşitli virüslere karşı hem hayvanlar hem de beşerler üzerinde kullanıldığına dikkat çeken Adana Veteriner Doktorlar Odası Başkanı Köse de aşı hakkındaki komplo teorilerinin tamamının yersiz olduğunu kaydetti.
“AŞIDAN KORKMAYIN”
Koronavirüs salgınından kurtulmanın tek yolunun aşı olmaktan geçtiğini vurgulayan Nihat Köse, bu tip inaktif aşıların daha evvel hayvanlar üzerinde kullanıldığını kaydetti.
Tavuklarda görülen, koronavirüs ailesinden olan bir virüse karşı da emsal aşı kullanıldığını ve muvaffakiyet sağlandığını belirten Köse, “Bu aşılar virüsü ekarte edecek aşılardır. Denemeleri sürüyor. Biz bu tip aşıları çeşitli hayvanlar üzerinde kullandık. Çin’den gelecek olan aşı da tekrar birebir teknikle üretilmiş bir aşıdır. Gereken testler yapıldıktan sonra aşılama başlayınca eminim ki bağışıklık kazanılacaktır. Komplo teorileri büsbütün boştur. Kısırlaşma ya da DNA kopyalama niyeti bilimle uyuşmaz. Aşının şu an için tek dezavantajı var, o da ne kadar mühlet bağışıklık sağlayacağını öngörememektir. Bu da yapılan denemelerle birlikte vakitle ortaya çıkacaktır. Aşıdan korkmayıp bu virüsle çabamızı sürdürmeliyiz.” diye konuştu.
Ensonhaber