Artvin’in Dokuzoğul köyünde yaşayan Fatma Akyüz, koronavirüs hadiselerinin artmasının akabinde kentteki çocuklarının yanına geldi.
Bir mühlet sonra rahatsızlanan Akyüz’ün çocukları tarafından götürüldüğü hastanede yapılan koronavirüs testi müspet çıktı.Tedbir maksatlı 1 gün hastanede tutulan Akyüz’ün daha sonra tedavisine konutunda devam edildi.
KORONAYI YENDİ, KÖYE DÖNDÜ
Tedaviyle hastalığı yenen 116 yaşındaki Akyüz’ün, birinci isteği köyündeki meskenine dönmek oldu. Çocukları da annelerini köye götürdü.
“ALLAH BANA UZUN ÖMÜR VERDİ”
Fatma Akyüz, “Dokuzoğul köyüne gelin geldim. Hastalık öncesi bütün yemeklerden yiyordum fakat artık yiyemiyorum. İlaçlar bana dokunuyor fakat kızlarımın zoruyla ilaçlarımı içtim. Hayatım boyunca hastaneye gitmeyi hiç istemedim, hastanede bir gece yattım. Allah bana uzun ömür verdi ve yaşadım, şükürler olsun.
“UZUN YAŞAMANIN SIRRI KÖY”
Köyün suyu, havası her şeyi hoş, uzun yaşamanın sırrı köyde yaşamak. Kentte yaşamayı sevmiyorum, orada su bile içemiyorum. Köyde ne bulursak onu yeriz lakin yediklerimiz doğal, her yediğimizi kendimiz üretiyoruz.
BESLENME FORMUNU ANLATTI
Ben zeytin ve bal yiyorum, bu tıp doğal eserlerin hepsini çok seviyorum. Evlatlarımdan Allah razı olsun, bana her şeyi yediriyorlar ve çok iyi bakıyorlar. Tereyağını çok seviyorum. Tereyağını köy ekmeğine sürerek yiyorum. Yoğurttan ayran yapıyorum, ayranı da seviyorum.” dedi.
“SADECE ÖKSÜRÜYORDU”
Akyüz’ün kızı Müşerref Polat ise annesinin, kız kardeşinin konutunda hastalandığını söz ederek, “Ateşi çıkmadı. Ağrısı yoktu, yalnızca biraz öksürüyordu. Sıhhatine kavuşunca çabucak köye gelmek istedi, biz de köye getirdik. Annem evvelden süt, yoğurt, bahçeden elde ettiğimiz sebze-meyve hepsini tüketiyordu lakin yaşlandıkça yemek seçmeye başladı.
Bir öğün yemek yerse ikinci öğün yemek istemiyor. Annem çalışkan bayandır, 11 çocuk büyüttü, bağda, bahçede çalıştı. Annem, köyü çok seviyor, ablam da bu köyde yaşıyor. Bizler de yanına geliyoruz.” diye konuştu.
“ANNEM ÇOK SAĞLIKLI”
Annesinin gençlik yıllarında çok zorluk çektiğini anlatan Ayfer Atun da “Eskiden bahçede çalışırdı, hayvanlarımız vardı, onlarla ilgilendirdi. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarımızdan etlik keserdik. Çokça kavurma yapardık, tenekelere doldurup, kış uzunluğu yerdik. Bal, süt, yoğurt, tereyağı, ayran üzere doğal eserler yerdik. O yüzden annem de çok sağlıklı.” tabirlerini kullandı.
ANNESİ İÇİN ÖZEL KARIŞIMLAR HAZIRLADI
Şengül Atun ise, “Ben de köyde yaşıyorum. Annem hastalanınca çok üzüldük. Anneme köyden ayran, tereyağı ve bal götürdüm, onları pekmez ile karıştırıp içirdim. Tereyağın içerisinde ceviz ve soğan kavurdum, onları yedirdim. Ihlamur içirdim, ayva kabuğunu kaynatıp içine kuşburnu ve kekik atıp içirdim. Ayrıyeten dut pekmezinin içine karabiber koyup anneme yedirdim. Allah’a şükür annem bu hastalığı atlattı ve iyileşti.” biçiminde konuştu.
Ensonhaber