Doğum günü anısına, bir kere daha düşelim Cansever’in sesinden şiirlere…
*
Bir şair gözüyle Cemal Süreya, Edip Cansever’in fazla şiirden öldüğünü söyler. Tahminen de haklıdır. Tahminen de Cansever’in ömrünün da vefatının de sebebi şiirdi.
O vakit onu vefat yıl dönümünde hayatı, hayalleri, çok sevdikleri, nefret ettikleriyle bütünleşmiş şiirleriyle analım. Yazmaya doyamadığı, kendi sesinden seslendirdiği şiirleriyle…
BİR AY ALDIM DİYARBAKIR’DAN TOKAT’TA BİRİ ÖLDÜ O VAKIT
Tokatlı diyorlar ya da bir atın başlangıcı
Eğilmiş, sakin, içkiler alıyor kalabalıktan.
Artık o mor gözleri, mor bir bayanla ilgili
Birazı namuslu iyi, birazı açıkça perişan
Ya da bir bayan bir bayanı öper üzere,
Hiçbir şey anlamıyor yaşamaktan.
…
GÜL KOKUYORSUN
Gül kokuyorsun, bir de
Amansız, acımasız kokuyorsun.
Gitgide daha keskin kokuyorsun, daha ağır
Dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun.
Hırçın hırçın, pembe pembe
Öfkeli öfkeli gül,
Gül kokuyorsun nefes nefese.
…
GÖKANLAM
Sen buzul mavi, sen kaç yılın aynalı dolapları
Kırılan bardakları elbiselerin ve çocukları
Lekesiz gözleriyle ne kadar maviyse
o kadar hiç konuşmadıkları
Sen buzul, sen devamlı, sen…
MASA DA MASAYMIŞ HA
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu.
Bakır kaseye çiçekleri koydu,
Sütünü yumurtasını koydu.
Pencereden gelen ışığı koydu.
Bisiklet sesini çıkrık sesini,
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu.
Adam masaya,
Aklında olup bitenleri koydu.
Ne yapmak istiyordu hayatta,
İşte onu koydu.
…
KAR YANGINI
Neden bu kadar kar, bu kadar yıl, bu kadar yağış?
Bu kadar uzaklardan nedir bu kadar gelen?
Bir uzun çan kulesi bembeyaz Samatya’da
Bir oğlan bir martıyla upuzun seviştiğinden
Yaslı bir bayan üzere gözleri kendine bakan,
Kendine baktıkça da çocukları olan hüzünden.
…
*
Damla Karakuş
Instagram:
Ensonhaber