ABD’nin Suriye Kişisel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey, ”Caesar” ismiyle anılan ve bugünlerde gündemde olan yasaya ait basın içtiması düzenledi.
Suriye’de Esed rejimi ile yine ilgilerini geliştirmek isteyen ülkere ait değerlendirmelerde bulunan Jeffrey, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), ABD’nin Esed rejimi ile münasebetlerini sıradanlaştırıp, Şam’da yine büyükelçilik açma teşebbüslerine şiddetle karşı çıktığını bildiğini söz etti.
“BU KARARI ALABİLRLER ANCAK ÇOK ISTENILMEYEN BİR FİKİR”
BAE idaresinin Şam’da elçilik açma teşebbüslerine ait bir soruya Jeffrey, “Bağımsız bir ülkedirler, bu kararları alabilirler. Gelgelelim biz onlara bunun çok makûs bir fikir olduğunu açıkça belirttik. Bu adımlar BM Güvenlik Kurulu’nun kararlarını pratiğe yahut tüm nahiye için sorun olan bu çatışmayı bitirmeye yardımcı olmayacaktır.” diye konuştu.
“YAPTIRIMLARIN MAKSADINDA OLURLAR”
BAE vatandaşları yahut şirketlerinin Esed rejimi ile iş yapmasına ait ise Jeffrey, “Ekonomik faaliyetlere ait olarak gerek BAE vatandaşı olsun gerek öteki bir memleketin vatandaşı olsun koşulları taşıdıkları anda yaptırımların hedefindedirler.” değerlendirmesinde bulundu.
39 SURİYELİ YAPTIRIM LİSTESİNDE
Sezar Yasası geçen yıl aralık ayında kabul edilmiş ve yasa kapsamında idareye, 180 gün içinde yürürlüğe girmesi kuralı konulmuştu.
180 günlük vade geçen günlerde dolduktan sonra ABD Dışişleri Bakanlığı, bu yasa kapsamında, Beşşar Esed ve eşi dahil 39 Suriyeli üst seviye yetkiliyi yaptırım listesine almıştı.
“SEZAR” İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Yasanın başlığında nokta alan “Sezar”, 2014’te Esed rejiminin rejim muhaliflerini tuttuğu hapishanelerde azapla öldürülen tutukluların fotoğraflarını yerküre basınına sızdıran askeri polisin kod ismi olarak kullanılmıştı.
Sezar’ın çektiği fotoğraflar 2014’te birinci defa Anadolu Ajansı tarafından yayımlamış, laf konusu fotoğraflar Esed rejiminin sistematik azap yaparak ve aç bırakarak öldürmek dahil, işlediği savaş günahlarının delili olarak büyük yankı uyandırmıştı.
Ensonhaber